(424) 236 61 11
koyun-keci-birligi@hotmail.com
Hayvan Hastalıkları

Hayvan Hastalıkları

 

Koyunlarda Gebelik Toksemisi

Gebe bir koyun hasta olduğunda ilk akla gelmelidir.

Hastalık ikiz kuzu hastalığı, ketozis ve kuzu felci olarak ta adlandırılır.

Gebe koyunlarda kan glikoz konsantrasyonu dengelemek için yağların parçalanması sonucu kan keton cisimcikleri miktarında artış ve hipoglisemi ile karakterizedir.

İdrarda keton cisimcikleri düzeyinde artış vardır.

  • İkiz veya üçüz yavru taşıyan koyunlarda görülme sıklığı fazladır.
  • Fötal gelişimin %70’i gebeliğin son 4-6 haftasında gerçekleşir.
  • Özellikle gebeliğin son 1/3’ünde beslenme hataları önemli nedenidir.
  • Aşırı şişman ve zayıf koyunlarda daha sık görülür.
  • İkiz gebe koyunlarda kuru madde ihtiyacı tek yavru taşıyana oranla 1.9 kat fazladır.
  • Üçüz gebe koyunlarda ise tek kuzu taşıyan koyunlara oranla enerji ihtiyacı %230 fazladır.

Semptomlar

  • Durgunluk vardır.
  • Sürünün gerisinde kalır.
  • Yatar iken baş aşağı düşmüş haldedir.
  • Amaçsız yürüyüş vardır.
  • Diş gıcırtması vardır
  • Hasta koyunda depresyon, zayıflık ve kas hareketlerinde kontrol kaybolmuştur.
  • İleri aşamada ise koyunlar yatarlar ve ayağa kalkamaz.
  • Bu aşamada tedavi edilmez ise koma ve ölüm görülür.

Tedavi

  • Başarılı bir tedavi için erken tanı ve hızla glikoz verilmesi önemlidir.
  • En sık önerilen tedavi , günde 2-3 kez 60-90 gr propilen glikol verilmesidir.
  • Su ile karıştırılan yoğurt iyi bir enerji kaynağıdır ve rumen bakterilerinin aktivitesini artırır.
  • İntravenöz glikoz verilebilir.
  • İştahı arttırmak için B kompleks vitaminler uygulanmalıdır.
  • Pnömoniyi önlemek için antibiyotik verilmelidir.
  • İlerleyen olgularda sezeryan düşünülebilir.
  • Gebelik toksemisi tedaviden daha çok korunma önlemleri düşünülmelidir.
  • Özellikle gebeliğin son 4-6. haftasında gerekli enerji desteği sağlanmalıdır.
  • Gebe koyunlara doğuma kadar miktarı artan oranda kaliteli kuru ot (saman) eklenmelidir.
  • Tane yemler ve melas iyi bir enerji kaynağıdır.
  • Kuru ot veya saman yemler ikiz veya üçüz gebe koyunlarda tek başlarına yeterli enerji sağlamaz.
  • Egsersiz hastalığı önleme adına son derece önemlidir.
  • Gebe koyunlarda ani yem değişikliklerinden kaçınılmalıdır.
  • Gebeliğin erken döneminde aşırı yağlanmadan kaçınılmalıdır
  • Zayıf gebe koyunlar ayrılarak beslenmeleri düzenlenmelidir.
  • Gebeliğin son dönemlerinde her türlü stres faktörleri ortadan kaldırılmalıdır.
  • Mutlaka paraziter mücadale yapılmalıdır.

                   VET.HEK. LEYLA UÇAR BUZ

E. KOLİ HASTALIĞI-KOLİSEPTİSEMİ-K99 (KUZU, OĞLAK VE BUZAĞILAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR HASTALIK DOĞUM SONRASI İLK BEŞ GÜN DİKKAT !!!)

     E. koli hastalığı yeni doğan kuzu ve oğlaklarda ishal ile seyreder ve ani ölümlere neden olur, genellikle ilk 5 gün içerisinde daha çok görülür.

Bulaşma

Hastalığın asıl bulaşma kaynağı hasta hayvanın dışkısıdır. Hayvanlar mikrobu ahır zemini, padoklar, yataklık, suluk, yemlikler, hasta anne memesi ve sütten alırlar. Bulaşma ağız, solunum ve göbek yoluyla olabilir. Bulaşma sıkışık, kirli ve kontamine ortamlarda bakılanlarda, septisemik kuzu ve oğlaklarla birlikte yaşayanlarla birbirleri arasında olur. Hastalar sekresyonları ile etkeni saçarak ortak kullanılan alanları, besleme biberonlarını ve diğer malzemeleri kirleterek etkenin yayılmasını hızlandırırlar.

Klinik Bulgular

Genellikle doğumdan sonraki ilk 24 saatte görülen Kuzular ve oğlaklarda ateş, halsizlik, iştahsızlık, depresyon, uyuşukluk, emme güçlüğü, sürüden ayrı kalma, solunum sayısında artış, solunum güçlüğü gözlenir. Kuzularda sıvı kaybı sonucunda gözler çöker, deri sıkılaşır ve elastikiyetini kaybeder, yatar hale gelir, şok geliştiği için ağız, kulak uçları ve burun soğur. Son zamanlarda sinirsel belirtiler görülür, boynunu yan ve arka tarafa kıvırırlar, daha sonra ölüm olur. Genellikle ishal gözlenmez ancak son dönemde sarı mukuslu ishal görülebilir. Kuzu ve oğlaklarda hastalık hızlı seyreder ani ya da bir gün içinde ölümler görülür.

1-3 günlük yaştaki kuzu ve oğlaklar ise, halsizlik, iştahsızlık, depresyon, uyuşukluk, emme güçlüğü, solunum güçlüğü görülür. Bol miktarda ani başlayan sarı beyaz ishal, ishalde mukus ve kan görülmez. Sallamayla karında çalkantı sesi oluşur ve bağırsaklardaki sıvı birikimi şişkin bir karın görünümü verir.

Üç günlükten büyük kuzu ve oğlaklarda ise günde 5-10 kez tekrar eden beyaz sarı renkte, sulu, pis kokulu ishal görülür. Hasta kuzuların kuyruk kısımları sulu ishal ile bulaşıktır. Hızlı zayıflarlar, vücut ısısı normalin altına düşer, sıvı elektrolit kaybı sonucu şok ve ölüm gözlenir.

Tedavi

Kuzu ve oğlaklar hastalanır hastalanmaz acil tedavi yapılmalıdır. Hastalara geniş spektrumlu antibiyotikler de yapılabilir. Amoksisilin, ampisilin, ceftiofur, danofloksasin, enrofloksasin, marboflaksasin, kloramfenikol, sulfanamid, neomisin ve linkomisin’lerden herhangi birisi seçilebilir. Amoksisilin+klavunik asit 10-20 mg/kg günde iki kez kas içi, ampisilin 10-20 mg/kg günde iki defa kas içi yapılır. Enrofloksasin 5 mg/kg günde bir kez kas içi, marbofloksasin 2-3 mg/kg günde bir kere kas içi, ceftiofur 2-5 mg/kg kas içi, sulfonamid+trimethoprim 20 mg/kg günde bir kere kas içi yapılabilir.

Ağızdan antimikrobiyal tedavi bağırsaklarda etken miktarını ve toksin üretimini azaltabilir. Kuzu ve oğlak ishallerinde amoksisilin trihidrat 10 mg/kg ağızdan günde iki kez veya amoksisilin+klavulanik asit 10-20 mg/kg ağızdan 12 saate bir 1-3 gün kullanılmalıdır. Ağızdan neomisin 10-20 mg/kg günde iki kez veya sülfonamid trimethoprim 20 mg/kg verilebilir. Tedavi için spektinomisin 50-100 mg, 4 gün kuzu ve oğlaklara günde 2 kez ağızdan verilir.

Hastanın direncini artırmak amacıyla mineral ve vitamin takviyesi yapılır.

Aşılama

Kuzu ve oğlaklarda ölümlerin önlenmesi ve azaltılması için belirli zamanlarda aşı yapılmalıdır. Kuzu ve oğlak ishaline neden olan E. koli, rota ve korona virusa karşı karma aşılar çok etkilidir. Yeni doğan kuzu ve oğlakları ishalden korumak için mutlaka karma aşıdan yapılması gerekmektedir. Tüm tedbirlere rağmen işletmedeki ishal önlenemiyor ise kuzu ve oğlakları korumak için uzun etkili antibiyotikler, doğumdan sonra 48-72 saat ara ile 3-5 kez yapılabilir.

Teşhis ve tedavi protokolleri için mutlaka veteriner hekiminize danışınız.

 

VET.HEK. Leyla UÇAR BUZ

MASTİTİS

Mastitis meme dokusunun fizyolojik ve metabolik değişiklere, travmalara alerjilere ve daha sıklıkla mikroorganizmaların yarattığı hasara karşı oluşan yangısal bir cevaptır. Değişik sebepleri ve şiddet dereceleri olan kompleks bir hastalıktır. Etkenlerine göre bakteriyel mikoplazmal ve viral olarak sınıflandırılabilirler.

Bulaşma yolu genelde meme başında bulunan yara ve çatlaklar, sağım makinaları ve sağımcının eli ile hayvanlar arasında bulaşır. Çevresel mikroorganizmalar altlık toprak gübre gibi yaşam alanında bulunan mikroorganizmalardır.Sürüde enfekte hayvanın çok olması. Hijyenik şartların iyi olmaması. Aşırı kalabalık yetersiz beslenme. Mastitin önemli nedenleri arasındadır.

Koyun keçilerde en sık rastlanan mastit etkenlerinden biride MYCOPLAZMA AGALACTİAdır.

 

Semptomlar

Başlangıçta durgunluk ateş iştah azalması

Başlıca bulguların erişkinlerde mastit, artrit(eklemlerin yangısı)

Oğlak ve kuzularda artritis, septisemi ve meningitis

Akut olaylarda ani ateş yükselmesi,depresyon, iştahsızlık, meme lenf yumrularının büyümesi ile birlikte memede tek veya çift taraflı şişlik ,sertlik ,atrofi ve çok sayıda apselerin gelişmesi.

Süt veriminin 2-3 günde çok hızlı azalması süt sarımsı veya mavimsi renkte , sulu, üstte gri-mavi ve altta sarımsı – gri pıhtı tabakası son dönemlerde purulent yapıda

Artritis de topallık ve yerde yatma , karpal ve tarsal eklemlerde palpasyon da ağrı sıcaklık artışı ve sıvı saptanması kroniklerde ankilozis

Göz yaşı akıntısı ile konjuktivitis tablosunun seyretmesi

Bazen ishal ve bazı hayvanlarda metritis

Abort(yavru atması).

Tedavi

Genel olarak tedavi semptomatik olarak yarar sağlar, enfeksiyonu ortadan kaldırmaz.

En etkili antibiyotik olarak tylosintilmikosin(keçilerde kullanılmamalı) tulatromisinspiramisin

Danofloksasinenroflosasinmarbofloksasin

Florfenikol

Tetrasiklin ve linkomisin+ spektomisin

Koruma

Hastalık çıktığında sağlamlar ve sağlıklılar ayrılmalı

Ağılda hijyenik şartları sağlanmalı

Aşılama yapılmalı aşı olarak hem canlı hem de inaktif aşılar bulunmaktadır.

Anaç koyun keçilerde 6 ay veya yılda bir kez aşılanmalı ve yavruların kolostrumla pasif bağışıklığın sağlanmalıdır.

Aşılama tek başına yeterli değildir biyogüvenlik kuralları ile birlikte uygulanmalıdır.

 

VET.HEK. BERNA DEMİRBAĞ

 

 

 

 

 

 

 

 

İletişim Bilgileri
Elazığ İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği

Elazığ İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği
Telefonlarımız

Tel: (424) 236 61 11
Fax: (424) 236 61 11
Gsm: (530) 152 09 69

Sosyal Paylaşım

Adres

Çarşı Mah. Şahir Hayri Cad. No: 11/Z 7 ELAZIĞ
Site Bağlantıları

Anasayfa
İletişim
Copyright © 2014 - Site Haritası